Modern yaşamla birlikte maruz kaldığımız ağır metaller pek çok sağlık sorununun ardındaki baş nedenlerinden biridir. Ama maalesef farklı semptomlarla kendini gösteren bu ciddi sorun gözden kaçıyor, yeterince araştırılmıyor. Maalesef yaşamın her alanında ağır metallere maruz kalıyoruz. Şehirlerde aldığımız her nefesle, hatta yemek pişirdiğimiz tava, içtiğimiz suyla bile ağır metallere maruz kalıyoruz.
Çocuk ve yaşlılarda daha hızlı ve ağır tabloların gelişmesine yol açan bu maddeler, dokularda birikerek kronik hasarlara yol açabileceği gibi, akut zehirlenmelerden de sorumlu olabilmektedir. DNA hasarına da neden olabildikleri için kanseri de tetikleyebiliyor. Ağır metaller daha çok beyin ve böbreklerde birikmeye meyillidirler ve hücrelerin, organların, sistemlerin normal işlevini bozarak ağır hasarlara uğratabilirler.
Dünya nüfus artış hızının kontrol edilememesi, hızlı üretilen, uzun süre dayanan ama doğal yöntemlerden uzaklaşılan tarım, burada kullanılan tohumlar ve ilaçların yaygınlaşması ağır metal zehirlenmesindeki en önemli etkenlerin başında gelir. Tarımda kullanılan ilaçlar, böcek öldürücüler, mutfak ürünleri, amalgam içeren dolgular, kozmetik ürünler, kirli sularda yaşayan deniz canlıları ağır metal zehirlenmelerinde en önemli kaynaklardır. Hava, çevre kirliliğinin yine kontrolsüz sanayileşmeye paralel olarak artması, özellikle tarım havzalarında oluşturduğu hasarlar, bireysel kullanımlarda dikkatsizlik ve umursamazlıklar (teflon mutfak malzemeleri, çizilmiş, hasarlı mutfak malzemeleri, deterjanlar, kaynağı belli olmayan ürünler, oyuncaklarda kullanılan boyalar) bu sorunu oluşturan başlıca nedenler arasındadır.
Özellikle yurtdışından ithal edilen ayakkabıların, çocuk oyuncaklarının, okul malzemelerinin, porselen/sırlanmış kapların, mutfak malzemelerinin, deterjanların, hatta güzellik kremlerinin de ağır metallerin kaynağı olduğunu aklınızdan çıkarmayınız.
İçtiğiniz suyun da güvenilir olup olmadığını da araştırmanız faydalı olacaktır. Arsenik içerip içermediğini kontrol etmeniz önemlidir.
Dikkatsiz ya da bilinçsizseniz etkin bir korunma çemberi oluşturmanız mümkün olmuyor, ağır metaller bedene kolayca girebiliyorlar. Civa, kadmiyum, arsenik, kurşun fark etmiyor, tümü sağlığa zararlı. Kimi kemik iliğinde hücre üretimini baskılıyor (kurşun), kimi kanserlere (arsenik), kimi yorgunluğa, kimi de romatizmal sorunlara sebep oluyor.
Ağır metal zehirlenmesi baş ağrısı, yorgunluk, kas ağrıları, hazımsızlık, kabızlık, solgunluk, kansızlık, koordinasyon bozukluğu, baş dönmesi gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Başta Dünya Sağlık Örgütü´nün konuya gösterdiği hassasiyet ve tanı yöntemlerindeki gelişmelerden sonra ayırıcı tanıların daha net yapılır olması sağlanmaya başladı. Kanda ağır metal tespit edilmemesi onun olmadığı anlamına gelmiyor. Vücudumuzun her hücresine yerleşebilen bu ağır metaller ancak bulundukları yerden mobilize edildiğinde yani bulundukları hücrelerin dışına taşındıklarında kanda görülebilir olmaktadır.
Ağır metal birikimleri kronik hastalıkların gelişmesinde de çok önemli bir role sahiptir. Pek çok sağlık sorununun, kanserlerin, karaciğer, böbrek hasarlarının, kronik yorgunlukların, saç dökülmelerinin, kemik erimelerinin nedeni olabileceğini aklınızdan çıkarmayınız.
Özellikle yorgunluk, bitkinlik, uyku sorunları, alerjik problemler, bellek sorunlarınız varsa ağır metal konusunu hiç ihmal etmemenizi öneririz.
Daha detaylı bilgi almak ve uzman doktorlarımızla görüşmek için 0 541 835 05 00 numaralı telefonu arayabilir veya aynı numaradan whatsapp dan yazarak soru sorabilirsiniz.
Hizmetlerimiz
Neler Yapıyoruz
Sağlıklı Yaşam ve Mezoterapi için aradıklarınızı kliniğimizde bir bütün olarak bulabilirsiniz. Dünyadaki yeni trend, genel ve klişe yaklaşımlar yerine herkes için farklı ve bireysel çözümler üretmek üzerine kurgulanmaktadır. Çünkü her insan farklı bir dünya ve farklı biyolojik varlıktır. Holistik ve Fonksiyonel bireye özgü yaklaşımlarımızla çok daha etkin sonuçlar alabilirsiniz...
Iletisim
Kolay Iletisim Talep Formu
Ön Görüşme için veya bilgi almak istediğiniz konularda bize her zaman danışabilirsiniz.