Şekerin hücrelerimizi ihtiyacı olan sudan mahrum bırakmasının bir etkisi de hafıza ve konsantrasyon konusunda oluyor. Hücrelerimiz sağlıklı bir şekilde çalışmadığı için beynimize gerekli oksijenin taşınmasında da yetersizlikler söz konusu olabiliyor. Bu da beyinde en çok hafızamızı ilgilendiren bölümü etkiliyor. Hal böyle olunca aşırı şeker tüketimi düzenli olarak sürdürüldüğünde hatırlamakta güçlükler, konsantrasyon eksiklikleri gibi sorunlar baş gösteriyor.
Aşırı şeker tüketimi hem vitamin ve mineral gibi vücudumuza faydalı birçok maddenin emilimini engelliyor hem de vücudumuza giren ve sağlığımızı tehdit eden çeşitli mikrop çeşitlerinin gelişmesine ve çoğalmasına olanak sağlıyor. Bu iki özellik bir araya geldiğinde de elbette bağışıklık sistemi zayıflıyor. Bu da vücudumuzu soğuk algınlığından kansere dek birçok hastalığa karşı açık hale getiriyor.
Bağışıklık sistemimizin önemli bir parçası olan akyuvar hücreleri, C vitamini ile şeker moleküllerinin yarışı arasında kalabiliyor. Şeker ile benzer molekül yapısına sahip olan C vitamini şekerin fazla tüketimi sonucu bağışıklık hücreleri tarafından kullanılamıyor ve bağışıklık sistemini zayıflatmaya sebep oluyor. Bunun sonucunda da hastalıklara yakalanma riski daha da yükselmiş oluyor.
Ağzımızda pek çok farklı bakteri yaşıyor. Bunlardan bazıları dişlerimize fayda sağlarken, bazıları ise hasar veriyor. Basit şekerlerle beslenen zararlı bakteriler fırçalama veya tükürük ile temizlenmezlerse şekeri aside dönüştürerek ağzımızın içinde asidik bir ortam oluşmasına yol açıyor. Bu asitlerin diş minesinin en üst tabakasında yer alan ve dişlerimizin korunmasını sağlayan mineralleri çözmesi sonucu da diş çürükleri oluşuyor. Yapılan çalışmalar açıkça gösteriyor ki fazla miktarlarda ve devamlı olarak şeker tüketildiğinde karaciğer şekerin bileşeni olan fruktozu yağ olarak depoluyor. Bunun sonucunda da özellikle bel çevresinde yağlanma hızla artıyor.
Şeker, “mutluluk hormonu” olarak bilinen serotonin hormonunun salgılanmasını tetiklediği için keyif verici özelliği kişilerde bağımlılık yaratabiliyor. Beyinde bağımlılık yaratan etkisi de içinde şeker olan besinler tüketilmediği zaman mutsuzlukla sonuçlanabiliyor. Çünkü bağımlılık nedeniyle en ufak bir sorunda gerektiğinden fazla şeker ve tatlı tüketmek zamanla kilo alımına, bu tablo da mutsuzluğa sürüklüyor.
Şeker tüketimi bağırsak florasını bozarak bir çok kronik hastalığın ortaya çıkmasına neden oluyor. Obezitenin de önemli nedenleri arasında olan glukoz tüketimi, floraya da zarar vererek obezitenin kalıcı olmasına neden oluyor.
Daha detaylı bilgi almak ve uzman doktorlarımızla görüşmek için 0 541 835 05 00 numaralı telefonu arayabilir veya aynı numaradan whatsapp dan yazarak soru sorabilirsiniz.
Hizmetlerimiz
Neler Yapıyoruz
Sağlıklı Yaşam ve Mezoterapi için aradıklarınızı kliniğimizde bir bütün olarak bulabilirsiniz. Dünyadaki yeni trend, genel ve klişe yaklaşımlar yerine herkes için farklı ve bireysel çözümler üretmek üzerine kurgulanmaktadır. Çünkü her insan farklı bir dünya ve farklı biyolojik varlıktır. Holistik ve Fonksiyonel bireye özgü yaklaşımlarımızla çok daha etkin sonuçlar alabilirsiniz...
Iletisim
Kolay Iletisim Talep Formu
Ön Görüşme için veya bilgi almak istediğiniz konularda bize her zaman danışabilirsiniz.