PRP-CGF (KÖK HÜCRE UYGULAMALARI)
PRP – CGF KÖK HÜCRE TEDAVİSİ
Hastadan alınan az miktardaki kanın santifrujdan geçirilerek bileşenlerine ayrılması ve bu işlem sonucunda elde edilen platelet yönünden zengin plazmanın, yani yoğun miktarda trombosit ve büyüme faktörleri içeren kısmının, aynı kişiye doku yenilenmesini desteklemek ve cilt gençleştirme amacıyla enjekte edilmesi işlemidir.PRP ; uygulandığı bölgelerde kök hücreleri aktive ederek, doku yenilenmesi ve cilt gençleşmesine destek olan bir yöntemdir. Kişinin kendi kanı ile cilt gençleştirme ve doku yenilenmesi yan etki oluşmadan sağlanabilmektedir.PRP’NİN KULLANIM ALANLARI NELERDİR?
Tüm cildin yapılanmasında, cilt kalitesinin artırılmasında, cilt gençleştirme amacıyla, saç dökülmesinin durdurulması-tedavisi amacıyla, ince kırışıklıkların giderilmesi, elastikiyet kaybını tedavi etmek amacıyla, bazı lekelerin tedavisinde güvenle kullanılır.ETKİ NE ZAMAN BAŞLAR?
Cilt uygulamalarında ilk uygulama sonrası cildin aydınlanması ve parlaklığı hemen ortaya çıkar. Yapılanma veya onarım süreci, uygulanan seanslar sonrasında etkili biçimde görülmeye başlanır. 3-4 seans uygulama yapılır. Uygulanan seanslar sonrasında ortaya çıkan yapılanma-onarımın kalıcılığının devamı için idame seansları yıl içinde 1 veya 2 seans olarak önerilir.Saç dökülmesi tedavisinde mezoterapi ile dönüşümlü olarak 3-4 seans olarak uygulanır. İlk seanstan itibaren saç dökülmesi yavaşlar, giderek tedavi etkinliği artar.CGF (KONSANTRE BÜYÜME FAKTÖRLERİ)-CD34 KÖK HÜCRE TEDAVİSİ NEDİR?
CGF-CD34 uygulaması ile, uygulama yapılan hücrelerin ya da dokuların rehabilitasyonunu/rejenerasyonunu sağlamak için kullanılabilecek olan kanın iyileştirme potansiyelininin yoğunlaştırılarak kullanılması sağlanmıştır.

Kök hücreler çeşitli rejenerasyon / yenilenme potansiyeline sahip olan, rehabilitasyonu yöneten hücrelerdir. Bu hücrler yoğun biçimde kişinin kendi kanından doğal yöntemlerle elde edilen büyüme faktörlerini içerirler.

CGF-CD34 tekniğinde aynı zamanda klasik PRP yönteminde elde edilene yakın PRP materyali elde edilmektedir. PRP nin kullanıldığı tüm durumlarda uygulanır.

CGF-CD34 kanın iyileştirme potansiyelinin en yüksek olduğu kısımdır. Sadece dokuya direk uygulanmakla kalmaz, doktorunuz gerekli gördüğünde damar yoluyla da uygulanabilir.

CGF-CD34 son yıllarda giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.Kozmetik ve Anti-aging olarak sıklıkla kullanılan CGF-CD34 sonraları kas iskelet sistemi hastalıklarında, yaralanmış bölge iyileşmesinde, yara ve yanık tedavisinde ve saç dökülmesinde de sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır.

ESTETİK AMAÇLI CGF-CD34 UYGULAMALARI
Yüz,

Boyun,

Dekolteler,

Eller,

Bacak içleri-selülit bölgeleri,

Kollar gibi sarkmış tüm vücut bölgelerine uygulanabilir.

CİLT KIRIŞIKLIKLARI-SARKMALARININ TEDAVİSİNDE PRP YÖNTEMİ
Tüm yüz bölgesinde (alın, göz kenarı, burun kenarı kırışıklıklarında)

Boyun ve dekolte bölgesinde kırışıklık, sarkma ve lekelerin tedavisinde

Üst kol, karın, iç bacak, diz bölgeleri kırışıklık, sarkma, çatlaklarında

Tüm vücutta görülen sarkma ve çatlak ve izlerin giderilmesinde, başarı ile uygulanmaktadır.

CGF-CD34 solüsyonuna uygun dozlarda Ozon eklendiğinde hem iyileştirici hücre olan trombositle aktive olur, hem de iyileştirici madde olan Büyüme Faktörü miktarı önemli ölçüde artar. Dokulardaki oksijen seviyesi yükselir ve dokularda yenilenme başlar.

CGF-CD34 ETKİSİ NE KADAR SÜRER ? BAŞARI ORANLARI NEDİR ?
Genellikle ilk enjeksiyondan sonra gelişme görülmeye başlanır. Birkaç gün sonra bile ciltte sağlıklı bir parlaklık görülebilmektedir. 3 hafta ile 3 ay aralıklar ile uygulanabilen bu yöntemde 3-6 seanslık kürler önerilmektedir. Takiben yılda 3-4 kez tekrarlanırsa kürler kalıcı bir gençleştirici etkiyi elde ederler.

Sigara, alkol kullanımı, menopoz dönemi, ultraviyoleden korunmasız bir cilt söz konusu ise, beslenme yetersizliği ve düzensizliği söz konusu ise doz tekrarları erken dönemde gerekebilir. Bu durumlar yok ise 1-2 yılda bir hatırlatma uygun olmaktadır.

Bazı kişilerde kısmi bir iyileşme olurken, bazılarında tam iyileşme gösterilmiştir. Birçok bilimsel çalışmalarda başarı oranının %80 – 85 oranında olduğu gösterilmiştir. Bazı çalışmalar uygulamadan 6-9 ay sonra bile iyileşme sürecinin hala devam ettiğini göstermiştir. Ancak doku hasarına yol açan nedenler ortadan kalkmadığı sürece, doğal olarak hasar tekrar oluşabilir.

Herhangi bir yan etkisi olmayan CGF-CD34 tedavisinde kişinin kendi kanı kullanıldığı için herhangi bir alerji, hastalık bulaşma riski, doku uyuşmazlığı riski de bulunmamaktadır. Ancak enjeksiyon ve uygulamalar sırasında morarma, kanama, kızarıklık, yanma ve az da olsa ağrı veren sinir hassasiyeti gibi durumlar görülebilir.

WhatsApp BİLGİ AL
Şimdi Ara