Obezite ya da halk arasında bilinen adıyla şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Obezite, besinlerle alınan enerji miktarının, metabolizma ve fiziksel aktivite ile tüketilen enerji miktarını aştığı durumda ortaya çıkar. Obezite, insan yaşamını kısaltan, yaşam kalitesini ve beraberinde kalp ve damar sistemi, solunum sistemi, hormonal sistem, sindirim sistemi gibi sistemleri olumsuz etkileyen ve birçok önemli rahatsızlığa daha zemin hazırlayan, tedavisi mümkün bir hastalıktır.
Obezite için en yaygın olarak kullanılan ölçüm, Vücut Kitle İndeksi (VKİ) ve bel çevresi ölçümüdür. VKİ, vücut ağırlığının (kg), boyun karesine (m²) bölünmesi ile hesaplanır. Bu değer yaş ve cinsiyetten bağımsızdır. Uzmanlar, VKİ değerlerini, normal kilolu, fazla kilolu, obez ve morbid obez şeklinde sınıflara ayırmıştır. Vki: 18-20= Zayıf ,20-25= Orta , 25-30= Obez, 30-35= Aşırı obez olarak değerlendirilmektedir.
Vücuttaki toplam yağ miktarı kadar, yağın nerede biriktiğini bilmek de önemlidir. Karın çevresinde yağ birikimi, kalça ve vücudun diğer bölgelerinde yağ birikiminden daha fazla riske neden olur. Risk için basit fakat doğru bir yöntem bel çevresi ölçümüdür.Erkeklerde 94 cm, kadınlar 80 cm bel çevresi idealdir. Kadınlarda 88 cm, erkeklerde 102 cm i geçerse kalp hastalıkları dahil riskler artar.
Basit olarak tanımlamak gerekirse obezite, enerji dengesinin bozulması sonucunda oluşmaktadır. Diyet, egzersiz ve genler enerji dengesini oluşturur. Enerji alımının, tüketiminden fazla olduğu koşullarda enerji dengesi bozulmaktadır. Aşırı yağlı gıdalarla beslenenler tokluk hissine kavuşmadan sürekli yeme arzusu duymakta, gereğinden fazla enerji almakta ve depolamaktadır. Bunun dışında çeşitli davranış değişiklikleri, fizyolojik, psikolojik, genetik, tıbbi ve endokrin nedenler de obezitenin oluşumunda etkili olmaktadır. Daha hızlı kilo vermek adına sağlıksız ve kontrolsüz yapılan diyetlerin, hem hasta sağlığı açısından hem de kilo kaybının korunması açısından oldukça olumsuz etkileri vardır. Çok düşük kalorili diyetler, uzun dönemde vücut kas kütle kaybına, vitamin, mineral ve elektrolit kaybına neden olmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere; uluslararası pek çok kuruluş, obezitenin ve kronik hastalıkların önlenmesinde, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının ve hareketli yaşam biçiminin benimsenmesini önermektedir.
Obezitenin bilinen başlıca zararları şunlardır;
1) Obezitenin kalp hastalıkları, hipertansiyon, kalp krizi ve felç risklerini arttırdığı bilinen bir gerçektir.
2) Kanser: Obezitede bazı kanser tiplerinin sıklığı artar. Erkeklerde özofagus, tiroid, kolon ve renal kanserlerinin görülme riskini arttırır. Kadınlarda ise endometriyum, safra kesesi, özofagus ve renal kanserlerin görülme sıklığı obez bireylerde artar.
3) Obezitenin en bilinen olumsuz etkilerinden bir diğeri de, dizler başta olmak üzere eklemlerde belli bir hasara neden olmasıdır. Bu zamanla osteoartrit riskini arttırabilir.
4) Obezite, safra taşının meydana gelmesine yol açabilir: Obezlerde safra kesesinde yer alan kolesterol miktarı, safra asidine göre fazla olduğundan safra taşı oluşumu riski artabilir.
5) Obezite, hastanın nefesinin daralmasına neden olabilir: Solunumda güçlük çekme ve uyku apnesi (uykuda nefes almanın belirli süre ile kesilmesi) ya da horlama problemleri sık karşılaşılan sağlık sorunlarından olmaktadır.
6) Obezitenin kadın ve erkeklerde hormonal dengede değişiklikler meydana getirdiği ve bununla ilişkili olarak üreme sağlığını olumsuz etkileyebileceği bilinen faktörler arasındadır. Obezlerde karın bölgesindeki yağlarla ilişkili olarak testosteron üretimi artmıştır. Bu nedenle hirsutizm(kıllanma) ve adet düzensizlikleri görülebilir. Fazla kilolu ve obez kadınlarda seksüel uyarılma ve orgazm problemleri daha sıktır. Erkeklerde ise obezite erektil disfonksiyon (penis setleşmesinde sorunlar) için bağımsız bir risk faktörüdür.
7) Obezite ve erişkin hayatta kilo alımı böbrek taşı riskini arttırır. Kadınlarda fazla kilo ve obezite üriner inkontinans (idrar tutamama) için önemli risk faktörleridir.
8) Obezite, gebelik döneminde bazı problemlere sebep olabilir: Şişman hamilelik yaşayanlarda, gebeliğe bağlı bazı rahatsızlıkların meydana gelme riski, normal kilosunda olan kadınlara nazaran daha fazladır.
9) Obezite ayrıca psikososyal sorunlar ve depresyonla da ilişkilidir. Çevreden kilo verme ile ilgili sosyal baskı olması veya hastanın kiloları sebebi ile kendini beğenmemesi, şişman kişilerde depresyonun ortaya çıkma riskini arttırır.
10) Obezite her türlü ameliyatta olası tüm riskleri arttırır.
Sonuç olarak obezite bütün hastalıkların kapısını açan önemli bir sağlık sorunudur. Obeziteden kurtulmak hipnoz , akupunktur, bağırsak florası düzenlemesi ile çok kolay olabilmektedir.
Daha detaylı bilgi almak ve uzman doktorlarımızla görüşmek için 0 541 835 05 00 numaralı telefonu arayabilir veya aynı numaradan whatsapp dan yazarak soru sorabilirsiniz.
Hizmetlerimiz
Neler Yapıyoruz
Sağlıklı Yaşam ve Mezoterapi için aradıklarınızı kliniğimizde bir bütün olarak bulabilirsiniz. Dünyadaki yeni trend, genel ve klişe yaklaşımlar yerine herkes için farklı ve bireysel çözümler üretmek üzerine kurgulanmaktadır. Çünkü her insan farklı bir dünya ve farklı biyolojik varlıktır. Holistik ve Fonksiyonel bireye özgü yaklaşımlarımızla çok daha etkin sonuçlar alabilirsiniz...
Iletisim
Kolay Iletisim Talep Formu
Ön Görüşme için veya bilgi almak istediğiniz konularda bize her zaman danışabilirsiniz.